HTML in Hayat Hikayesi 1.Kısım

Şeniz Akbulut
18 min readJul 22, 2021

Önceki yazımda 31 yıllık Web Tarihinin en can alıcı ilk gelişim yıllarına değinmiştim.Bu gelişmeler arasında şüphesiz WWW in geliştirilmesinin ardından günümüz Web inin omurgasını oluşturan en önemli gelişme de HTML tagleme sisteminin bulunuşu oldu. Bu yazımda 28 yıldır hayatımızın doğrudan bir parçası olan HTML dilinin gelişimine hep birlikte bir göz atmaya ne dersiniz?

Daha önceki yazımdan da takip edebilmiş olanların okuyup hatırlayabileceği üzere World Wide Web, belkide en beklenmedik noktada hayat buldu: İsviçre, Cenevre’deki Avrupa Parçacık Fiziği Laboratuvarı CERN’de. CERN, dünyanın her yerinden fizikçiler için, son derece soyut ve kavramsal düşünürlerin, zaman ve uzayda küçücük bir ölçekte meydana gelen karmaşık atom fenomenleri üzerinde tefekkür ettikleri bir buluşma yeridir. Yani şöyle özetlerim amiyane tabirle yan odada adamlar atomu parçalamak uzaya çıkmak zaman bükmek vs üst perdeden soyut ve somut konularla meşgulken Tim ve ekibinin odasında turistik bilgiler, çevrimiçi alışveriş ve reklamlar, finansal veriler, hava durumu tahminleri ve çok daha fazlasını kişisel bilgisayarınıza eninde sonunda sunacak bir teknolojinin başlangıcı için araştırmalar yapılıyordu. Tim in kim olduğunu artık hepimiz çok iyi biliyoruz öyle değil mi :) Tim Berners-Lee, hani Web’in mucidi olur kendisi :)

1989'da Tim, WWW konseptini bulduğunda CERN’in bilgisayar hizmetleri bölümünde çalışıyordu; o zaman, bunun bu kadar büyük bir ölçekte uygulanacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Parçacık fiziği araştırmaları genellikle dünyanın her yerinden enstitüler arasında işbirliğini gerektirir. Tim, dünyanın uzak bölgelerinden araştırmacıların bilgileri organize etmek ve bir araya toplanmalarını sağlamak istiyordu.Ancak çok sayıda araştırma belgesini tek tek bilgisayarlara indirilebilecek dosyalar olarak sunmaktan çok, dosyaların içindeki metni linkleme sistemi ile birbirine bağlayabilmek istiyordu.

Başka bir deyişle, bir araştırma makalesinden diğerine çapraz referanslar olmalıydı.Bu, bir araştırma makalesini okurken, doğrudan ilgili metin veya diyagramları içeren başka bir makalenin bir bölümünü hızlı bir şekilde görüntüleyebileceğiniz anlamına geliyordu. Bilimsel ve matematiksel nitelikteki belgeler, bu nedenle, dünyanın her yerindeki bilgisayarlarda elektronik biçimde tutulan bir bilgi ‘web’i olarak temsil edilmeliydi.Tim Ekranda görünen düğme benzeri bir yapıya tıklayarak bir kağıttan diğerine atlamanın ve tüm bu belgeleri birbirine bağlamanın bir tür hypertext yapısı kullanılabilerek yapılabileceğini düşündü.CERN’e gelmeden önce Tim, belge üretimi ve metin işleme üzerinde çalışmıştı ve 1980'de kendi kişisel kullanımı için ilk hypertext sistemi olan ‘Enquire’ı geliştirmişti.Tim’in sadece CERN NeXT bilgisayarında çalışan prototip Web tarayıcısı 1990'da çıktı.

Web’in 1990'ların başında icat edilmesi tesadüf değildi. O dönemde iletişim teknolojisindeki gelişmeler, er ya da geç Web gibi bir şeyin olacağı anlamına geliyordu. Başlangıç olarak, hiper metin moda haline geliyordu ve bilgisayarlarda kullanılıyordu. Ayrıca, internet kullanıcıları sistemdeki kullanıcı sayısı da artıyordu: dağıtılmış bilgi için artan bir izleyici kitlesi vardı. Son olarak, yeni alan adı sistemi(Domain Name System), İnternet’teki bir makineye adres vermeyi çok daha kolay hale getirmişti.

Peki DNS?

Paul V. Mockapetris (1948, Boston, Massachusetts, ABD), Jonathan Bruce Postel (6 Ağustos 1943–16 Ekim 1998) ile birlikte İnternet Alan Adı Sistemini (DNS) icat eden Amerikalı bir bilgisayar bilimcisi ve İnternet öncüsüdür.

1980'lerin ortalarında, İnternet, bilgisayarları adlandırmak için yeni, kullanımı kolay bir sisteme sahipti. Bu, alan adı fikrinin kullanılmasını içeriyordu. Bir alan adı, noktalarla ayrılmış bir dizi harften oluşur, örneğin: “www.bo.com" veya “www.erb.org.uk". Bu adlar, çok daha az yönetilebilir ve hantal IP adres numaralarına kullanımı kolay alternatiftir.

Dağıtılmış Ad Hizmeti (DNS) adlı bir program, IP adreslerini ‘gizli’ tutarak alan adlarını IP adreslerine eşler. DNS, İnternet’i bilgisayar meraklısı olmayanlar için erişilebilir hale getirmede önemli bir atılımdı.(Bir ara DNS tarihine de bakalım not aldım burayı ).Tanıtımının bir sonucu olarak, e-posta adresleri daha basit hale geldi. DNS’den önce, e-posta adresleri, diğer makineye giden yolu belirtmek için ünlem işaretleri, yüzde işaretleri ve diğer yabancı bilgiler gibi her türlü iğrenç koda sahipti.

Yan rolleri bir kenara bırakıp hikayemize geri dönelim…

Tim Berners-Lee’ye göre, global hypertext links mümkün görünüyordu, ancak mesele onları uygulamak için doğru yaklaşımı bulmaktı. Mevcut bir köprü metni paketini kullanmak çekici bir fikir gibi görünebilir, ancak bu birkaç nedenden dolayı pratik değildi. Öncelikle dünya çapında kullanılacak herhangi bir köprü metni aracının, İnternet’e bağlı birçok bilgisayar türünün mevcut olduğunu hesaba katması gerekiyordu. Ayrıca, birçok masaüstü yayıncılık yöntemi modaydı: SGML, Interleaf, LaTex, Microsoft Word ve Troff, gibi gibi gibi .Ticari hiper metin paketleri bilgisayara özeldi ve diğer kaynaklardan kolayca metin alamazdı; ayrıca, bunlar çok karmaşıktı ve nihai hipermetin sistemini oluşturmak için metnin dahili biçimlerde sıkıcı bir şekilde derlenmesini gerektiriyordu.

İhtiyaç duyulan şey, pratikte çok basit bir şeydi. Tim, bazı yazılımları kendisi geliştirerek metin yayınlamanın basit ama çekici bir yolunu ve ayrıca diğer belgelerin metinlerini köprü metni bağlantıları yoluyla almak için kendi basit protokolünü (HTTP) tanımladı. Tim’in kendi protokolü HTTP, Köprü Metni Aktarım Protokolü anlamına gelir. HTTP için metin biçimi, Köprü Metni İşaretleme Dili için HTML olarak adlandırıldı; Tim’in hiper metin uygulaması, ilk prototipini geliştirmek için ihtiyaç duyduğu araçların çoğunu sağlayan bir NeXT iş istasyonunda geliştirildi. Tim, işleri çok basit tutarak, başkalarını fikirlerini geliştirmeye ve HTML’yi görüntülemek ve kendi HTML belgelerini erişime hazır hale getirmek için daha fazla yazılım tasarlamaya teşvik etti.

Tim’in icat ettiği HTML, metni paragraflar, başlıklar, liste öğeleri vb. gibi yapısal birimler halinde işaretlemek için uluslararası kabul görmüş bir yöntem olan SGML’ye (Standart Genelleştirilmiş İşaretleme Dili) dayanıyordu.SGML herhangi bir makinede uygulanabilirdi. Buradaki ana fikir, dilin, metni ekranda gerçekten görüntüleyen biçimlendiriciden (tarayıcı veya diğer görüntüleme yazılımı) bağımsız olmasıydı. <TITLE> ve </TITLE> gibi etiket çiftlerinin kullanımı, doğrudan aynısını yapan SGML’den alındı. Tim’in HTML’sinde kullanılan SGML öğeleri arasında P (paragraf); H1'den H6'ya (1 den 6 ya başlık etiketleri); OL (sıralı listeler); UL (sırasız listeler); LI (liste öğeleri) gibi öğeler vardı. SGML’nin içermediği şey, elbette, hiper metin bağlantılarıydı: HREF özniteliği ile çapa öğesini kullanma fikri, Web’de makinelere adres vermek için artık ünlü ‘www.name.name' biçimini kullanmak gibi tamamen Tim’in icadıydı.

HTML’yi SGML’ye dayandırmak harika bir fikirdi: başka insanlar kendi dillerini sıfırdan icat edebilirdi ama bu çok daha az güvenilir ve İnternet topluluğunun geri kalanı için daha az kabul edilebilir olabilirdi. HTML’nin basitliği ve köprü metni bağlantıları oluşturmak için bağlantı elemanı A’nın kullanımı, Tim’in icadını bu kadar kullanışlı yapan şeydi.( Burda bahsedilen A yı aslında hepimiz linkleme yaparken yıllardır “a href “ olarak kullanıyoruz.)

Eylül 1991: İnternette HTML hakkında açık tartışmalar
Fikirlerini gizli tutmak şöyle dursun, Tim bunları internette açıkça tartışmak için her türlü girişimi yaptı. Araştırma geçmişinden yola çıkarak, bu yapılacak oldukça doğal bir şeydi. Eylül 1991'de, meraklıların fikir alışverişinde bulunabilecekleri ve dedikodu yapabilecekleri bir tür elektronik tartışma grubu olan WWW-talk mailing list başlatıldı. 1992'ye gelindiğinde, başka akademisyen ve bilgisayar araştırmacıları da ilgi gösteriyordu. İngiltere, Bristol’deki Hewlett-Packard Laboratuvarlarından Dave Raggett ilk meraklılardan biriydi ve elektronik tartışmanın ardından Dave 1992'de Tim’i ziyaret etti.

Burada, Tim’in CERN’in genişleyen binalarının bir köşesinde kalan küçük sevimli odasında, iki mühendis HTML’nin mevcut durumunu , nasıl ilerletilebileceğini ve herrkesin kullanımı için daha uygun bir hale nasıl getirilebileceğini tartışıyordu. Kullanıcıların gerçekten ne tür özellikler isteyeceğini tahmin etmeye çalışan Dave, aynı bilgiler çevrimiçi yayınlandığında ne tür HTML özelliklerinin önemli olacağı konusunda bir fikir edinmek için dergilere, gazetelere ve diğer basılı medyaya baktı. İngiltere’ye döndükten sonra Dave klavyesinin başına oturdu ve kararlı bir şekilde orijinal HTML’nin daha zengin bir versiyonu olan HTML+’yı yarattı.

Eric Bina (Solda) ve Marc Andreessen (Sağda)

1992'nin Sonları: Web Fikri NCSA nın ilgisini çekti
Bu arada, dünyanın diğer ucunda, Tim’in fikirleri, Champaign-Urbana’daki Illinois Üniversitesi’nde bir araştırma enstitüsü olan Ulusal Süper Bilgisayar Uygulamaları Merkezi’nden Joseph Hardin ve Dave Thompson’ın dikkatini çekmişti. CERN’deki bilgisayara bağlanmayı ve iki ücretsiz Web tarayıcısının kopyalarını indirmeyi başardılar. Gördüklerinin önemini fark eden NCSA, Mosaic olarak adlandırılacak kendi tarayıcısını geliştirmeye karar verdi. NCSA ekibindeki programcılar arasında, daha sonra Web ürünleri satarak milyonlar kazanan Marc Andreessen ve yine Web sayesinde zengin olan parlak programcı Eric Bina vardı. Eric Bina, sözüne göre arka arkaya üç gece uyanık kalabilen bir bilgisayar dehasıydı .

Aralık 1992: Marc Andreessen, WWW-dedikodu grubunda
İlk Web meraklıları, WWW-talk adlı bir elektronik tartışma grubu üzerinden fikir alışverişinde bulunuyordu ve dedikodu yapıyordu. Dave Raggett, Tim Berners-Lee, Dan Connolly ve diğerleri, görüntülerin (fotoğraflar, diyagramlar, çizimler vb.) HTML belgelerine nasıl eklenmesi gerektiğini tartışıyordu.Herkes bu konuyla ilgili ne şekilde bir etiket olması gerektiği ve bunun nasıl adlandırılacağı üzerine bir tartışma içerisindeydi ve hemfikir olamıyorlardı.Marc Andreessen aniden WWW-dedikodu grubuna giriş yaptı ve daha fazla tartışmaya gerek olmadığını belirterek, Mosaic ekibi adına IMG etiketi için bir fikir sundu.

Diğerlerinin IMG tasarımına tamamen hevesli olmadığı oldukça açıktı, ancak Andreessen i ikna etmek kolay değildi elbette.IMG etiketi, Mosaic ekibi tarafından geliştirdikleri tarayıcıda önerilen biçimde uygulandı ve bu güne kadar HTML’ye sağlam bir şekilde yerleştirildi.

Mart 1993: Lou Montulli, Lynx tarayıcısının 2.0a sürümünü yayınladı
Lou Montulli, metin tabanlı bir tarayıcı olan Lynx’i yazan ilk kişilerden biriydi. Lynx tarayıcısı, terminaller ve Windows olmadan DOS kullanan bilgisayarlar için metin tabanlı bir tarayıcıydı. Lou Montulli daha sonra Netscape Communications Corp. ile çalışmak üzere işe alındı, ancak yine de HTML’yi açık bir standart olarak geliştirme fikrine kısmen sadık kaldı ve önümüzdeki yıllarda HTML çalışma grubu ve HTML Yayın Kurulu için gerçek bir varlık olduğunu kanıtladı. Lou’nun iyi, pahalı şaraba duyduğu coşku ve Silikon Vadisi bölgesindeki mükemmel restoranlar hakkındaki bilgisi HTML’nin standardizasyonunu çok daha zevkli bir süreç haline getirdi.

Nisan 1993: Mozaik tarayıcı yayınlandı
Nisan 1993'te, Mosaic tarayıcısının 1. sürümü, UNIX işletim sistemini çalıştıran yazılım geliştirmede kullanılan bir bilgisayar olan Sun Microsystems Inc.’in iş istasyonu için yayınlandı. Mosaic, Tim Berners-Lee tarafından belirtilen özellikleri genişletti; örneğin, resimler, iç içe listeler ve doldurma formları ekledi. Akademisyenler ve yazılım mühendisleri daha sonra bu uzantıların çoğunun geçici olduğunu ve uygun şekilde tasarlanmadığını iddia edeceklerdi.

1993 Sonu: Büyük şirketler Web’in önemini hafife alıyor
Dave Raggett’in Arena tarayıcısı üzerindeki çalışması yavaştı çünkü çoğunu tek başına geliştirmek zorundaydı: bir geliştirici ekibi için ödenecek para yoktu. Bunun nedeni, diğer birçok büyük bilgisayar şirketinde olduğu gibi Hewlett-Packard’ın, İnternet’in başarılı olacağına pek ikna olmamasıydı; gerçekten de, küresel bir hipermetin sistemine duyulan ihtiyaç onlara göre gereksizdi. Birçok büyük şirket için, Web’den herhangi bir para kazanılıp kazanılamayacağı sorusu başından beri belirsizdi.

Ayrıca, İnternet’in çoğunlukla akademisyenler için olduğuna dair bir yanılgı da vardı. Bazı şirketlerde, üst yönetime, telefon şirketlerinin bu tür küresel iletişim için teknolojiyi zaten sağlayacağına dair güvence verildi. Sonuç olarak, ticari sektördeki araştırma laboratuvarlarında çalışan kişiler Web geliştirmeye fazla zaman ayıramadılar. Bu, neredeyse her uyanma anını, geleceğin iletişim sistemi olacağını tasavvur ettikleri şeyi şekillendirmeye minnetle adayan bazı araştırmacılar için acı bir hayal kırıklığıydı.

Dave Raggett, son derece önemli olduğunu düşündüğü bir görevde başarılı olması için yeterli çalışma saatinin kalmadığını fark ederek, tarayıcısını evde yazmaya devam etti. Orada yemek masasının büyük bir bölümünü kaplayan büyük bir bilgisayarın başına oturur, hafif yapışkan yüzeyini kağıt, boya kalemi, Lego tuğlaları ve çocukların bıraktığı yarı yenmiş kurabiye parçalarıyla paylaşırdı. Dave ayrıca 1994'te Cenevre’deki Birinci WWW Konferansı’nda resimler, formlar ve HTML’nin diğer yönleri etrafında metin akışını göstermek için tarayıcıyı kullandı. Arena tarayıcısı daha sonra CERN’deki geliştirme çalışmaları için kullanıldı.

Mayıs 1994: NCSA, Mosaic tarayıcısının ticari haklarını Spyglass, Inc.’e devretti
Mayıs 1994'te Spyglass, Inc., Mosaic’in ticari olarak geliştirilmiş bir sürümünü dağıtmak için NCSA ile milyonlarca dolarlık bir lisans anlaşması imzaladı. Aynı yılın Ağustos ayında, NCSA’nın evi olan Champaign-Urbana’daki Illinois Üniversitesi, NCSA Mosaic’in gelecekteki tüm ticari haklarını Spyglass’a devretti.

Cenevre’deki World Wide Web konferansında. Soldan sağa: NCSA’dan Joseph Hardin, CERN’den Robert Cailliau, CERN’den Tim Berners-Lee ve Dan Connolly (HTML 2 ile tanınır), ardından Hal yazılımı için çalışıyor.

Mayıs 1994: Cenevre’de ilk World Wide Web konferansı düzenlendi, HTML+ sergilendi
Marc Andreessen ve Jim Clark’ın aklında ticari çıkarlar olmasına rağmen, World Wide Web topluluğunun geri kalanı oldukça farklı bir tutuma sahipti: kendilerini kesinlikle dünyaya fayda sağlayacak harika bir yeni teknolojinin ortak yaratıcıları olarak gördüler. Heyecandan kıvranıyorlardı. Sessiz ve emekli akademisyenler bile tartışmalarda canlandı ve birçoğu yeni keşfettikleri Web e tanrısal bir bakış açısıyla yaklaşıyorlardı.

Mayıs 1994'te CERN tarafından düzenlenen ilk World Wide Web konferansında, çoğunluğu Avrupa’dan olan, ancak çoğu Amerika Birleşik Devletleri’nden de dahil olmak üzere 380 katılımcı ile herkes mutluydu. Marc Andreessen, Jim Clark ve Eric Bina’nın kesinlikle orada olacağını düşünmüş olabilirsiniz, ama orada değillerdi. Katılımcıların çoğu akademik çevreden, Dünya Meteoroloji Örgütü, Uluslararası Teorik Fizik Merkezi, İzlanda Üniversitesi ve benzeri kurumlardandı. Daha sonraki konferanslar çok daha ticari bir his uyandırdı, ancak bu, bunun büyük bir şeyin başlangıcı olduğunu içgüdüsel olarak bilen teknik meraklılar içindi.

Cenevre konferansında bir panel tartışması. Intel’den Kevin Altis, HP Labs’den Dave Raggett, National Library of Medicine’den Rick ‘Channing’ Rodgers.

O hafta boyunca, Web’de kayda değer başarılar için ödüller verildi; bu ödüller Marc Andreessen, Lou Montulli, Eric Bina, Rob Hartill ve Kevin Hughes’a verildi. HTML 2'yi tanımlamaya devam eden Dan Connolly, Birlikte Çalışabilirlik: Neden Herkes Kazanır başlıklı bir slayt sunumu yaptı ve bu da Web’in uygun bir HTML spesifikasyonu ile çalışmasının neden önemli olduğunu açıkladı. Konferansta ödül alan en az üç kişinin daha sonra Dan’in HTML için şirketler arası tek tip bir standart benimsemenin gerekli olduğu fikrine karşı çıkacak olması ise ayrıca bir ironiydi.

Dave Raggett, HTML+ adını verdiği bazı yeni HTML fikirleri üzerinde çalışıyordu. Konferansta, bir HTML 3 standardının geliştirilmesine öncülük etmek için HTML+ üzerindeki çalışmaların ileriye taşınması gerektiği konusunda anlaşmaya varıldı. Dave Raggett, CERN ile birlikte Arena’yı bu iş için bir kavram kanıtı tarayıcısı olarak geliştirdi. Arena’yı kullanarak Dave Raggett, Henrik Frystyk Nielsen, Håkon Lie ve diğerleri, başlıklar, yeniden boyutlandırılabilir tablolar, görüntü arka planları, matematik ve diğer özelliklerle bir şeklin etrafındaki metin akışını gösterdi.

Konferans, Wolfgang ve Werewolves’un Jazz eşliğinde Cenevre Gölü çevresinde bir çarklı buharlı gemide muhteşem bir akşam gezisi ile sona erdi.(Açıkcası bu kısım yazarken bana Software Engineering dersinin girişini hatırlattı.Teknik gelişmelerin büyük bir çoğunluğunda kayak merkezi termal otel göl vs turistik mekanların önemi yine burada da işlenmiş oldu :))

Temmuz 1994: HTML 2 için HTML spesifikasyonu yayınlandı
1993 ve 1994 başlarında, birçok tarayıcı HTML’ye kendi tagleme sistemlerini eklemişti; dil kötü tanımlanmış hale geliyordu. Dan Connolly ve meslektaşları, kaosu anlamlandırmak amacıyla, yaygın olarak kullanılan tüm HTML etiketlerini topladılar ve bunları Tim Berners-Lee’nin HTML 2 olarak adlandıracağı şeyin genişliğini tanımlayan bir taslak belgeye dönüştürerek harmanladılar. Dan, bir azizin sabrıyla, dünyanın dört bir yanından HTML meraklılarının ilettiği sayısız öneriyi dikkate alarak nihai HTML 2 tanımında herkesin memnun olmasını sağladı. Ayrıca, dilin matematiksel olarak kesin bir tanımı olan HTML 2 için bir Belge Türü Tanımı yazdı.

Kasım 1994: Netscape kuruldu
1993 yılı boyunca, Marc Andreessen, Mozaik projesinden sorumlu olmaktan ziyade sadece Mozaik projesinde olmaktan giderek artan bir şekilde rahatsız oldu. Mezun olduktan sonra, NCSA’dan ayrılmaya ve Silikon Vadisi’nde zaten iyi tanınan ve yatırım yapacak parası olan Jim Clark ile tanıştığı Kaliforniya’ya gitmeye karar verdi. Birlikte, Kasım 1994'te daha sonra ismi Netscape Communications Corp. olan Mosaic Communications’ı kurdular. Yapmayı planladıkları şey, kendi tarayıcılarını oluşturmak ve pazarlamaktı.

Tasarladıkları tarayıcı son derece başarılıydı.Aslında o kadar ki, bir süre sonra birçok kullanıcı yanlışlıkla Netscape’in Web’i icat ettiğini düşünecekti. Netscape, düşük bant genişliğine sahip bir bağlantıya güvenenlerin bile, yani sadece bir ev kişisel bilgisayarından modem bağlantısına sahip olanların bile ,Web’e etkili bir şekilde erişebildiğinden emin olmak için elinden gelenin en iyisini yaptı. Bu büyük ölçüde şirketin kredisiydi.

Netscape, önceden tahmin edilebilir bir yol izleyerek, Web topluluğuyla açıkça tartışmadan, kendi HTML etiketlerini istediği gibi icat etmeye başladı. Netscape, büyük Uluslararası WWW konferanslarında nadiren yer aldı, ancak HTML standardını yönlendiriyor gibi görünüyordu. Tuhaf bir durumdu ve HTML topluluğunun iç çekirdeğinin düzeltmeleri gerektiğini düşündüğü bir durumdu.

1994 Sonu: World Wide Web Konsorsiyumu formları
World Wide Web Konsorsiyumu, açık standartların geliştirilmesi yoluyla Web’in potansiyelini yerine getirmek için 1994 yılının sonlarında kuruldu. HTML’ye güçlü bir ilgileri vardı. Tıpkı bir orkestranın en iyi müzisyenler üzerinde ısrar etmesi gibi, konsorsiyum da Web topluluğundaki en tanınmış isimlerin çoğunu işe aldı. Tim Berners-Lee tarafından yönetilen grubun bazı üyeleri (1997 yılı için):

MIT sitesinde World Wide Web Konsorsiyumu üyeleri. Soldan sağa Henrick Frystyk Neilsen, Anselm Baird-Smith, Jay Sekora, Rohit Khare, Dan Connolly, Jim Gettys, Tim Berners-Lee, Susan Hardy, Jim Miller, Dave Raggett, Tom Greene, Arthur Secret, Karen MacArthur.

HTML’de Dave Raggett; Birleşik Krallık’tan.

HTML’de Arnaud le Hors; Fransa’dan.

HTML’de Dan Connolly; Birleşik devletlerden.

HTTP’de ve Web’in daha hızlı gelişmesini sağlamada Henrik Frystyk Nielsen ; Danimarka’dan.

Stil sayfalarında Håkon Lie; Norveç’ten. Fransa’da yaşıyor ve INRIA’da çalışıyor.

Stil sayfalarında ve Layout Bert Bos; Hollanda’dan.

Web sayfalarının içeriğini derecelendirmede kullanılabilecek teknolojileri araştırmada Jim Miller, ; Birleşik devletlerden.

Stil sayfaları ve yazı tipi desteği hakkında Chris Lilley; Birleşik Krallık’tan.

W3 Konsorsiyumunun bir kısmı Amerika Birleşik Devletleri’nde Cambridge, Massachusetts’teki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ndeki Bilgisayar Bilimleri Laboratuvarı’na dayanmaktadır; bir kısmı INRIA’da, bir Fransız devlet araştırma enstitüsü olan Institut National de Recherche en Informatique et en Automatique ve bir kısmıda Japonya’daki Keio Üniversitesi’nde bulunmaktadır. Konsorsiyumun web sayfalarına `www.w3.org' adresinden bakabilirsiniz.

Konsorsiyum, Web için standartlar ve diğer teknolojiler üzerindeki çalışmalarından doğrudan yararlanan bir dizi şirket tarafından desteklenmekteydi. Üye şirketler arasında Digital Equipment Corp.; Hewlett-Packard Co.; IBM Corp.; Microsoft Corp.; Netscape İletişim A.Ş.; ve Sun Microsystems Inc., bulunmaktaydı

1995'e kadar: HTML birçok yeni etiketle genişletildi
1995 yılında her türden yeni HTML etiketi ortaya çıktı. Bir belgenin biçimsel yönlerini kontrol eden BODY öğesinin BGCOLOR özelliği ve FONT FACE gibi bazıları kendilerini akademik mühendislik topluluğunun kara kitaplarında buldu. ‘HTML’de böyle şeyler yapamazsınız’ diye itiraz edeceklerdi. Tek amaçları bir belgenin nasıl düzenleneceğini belirtmek olduğunda, metin rengi, arka plan dokusu, yazı tipi boyutu ve yazı tipi yüzü gibi şeylerin kesinlikle bir dilin kapsamı dışında olduğuna inanıyorlardı.(Kısaca CSS in doğuşunu geciktiriyorlardı da diyebilirim. Doğmasın diye ellerinden geleni yapıyorlar)

Mart 1995: HTML 3, İnternet Taslağı olarak yayınlandı
Dave Raggett bir süredir HTML için yeni fikirleri üzerinde çalışıyordu ve sonunda bunları Mart 1995'te İnternet Taslağı olarak yayınlanan bir belgede resmileştirdi. Her türlü HTML özelliği ele alındı. Dave’in IMG’nin yerini alacağını umduğu FIG adlı görüntüleri eklemek için yeni bir etiket ve matematik ve bilimsel belgeleri işaretlemek için bir dizi özellik tanıtıldı. Dave HTML tabloları ve sekmeleri, dipnotlar ve formlarla ilgilendi. Ayrıca bir STYLE etiketi ve bir CLASS özelliği ekleyerek stil sayfaları için destek ekledi. İkincisi, masaüstü yayıncılıkta yaptığınız gibi, yazarları HTML öğeleri stilleri vermeye teşvik etmek için her öğede mevcut olacaktı.Tataaaa! CSS in doğuşu not alın bunu :D

HTML 3 taslağı çok iyi karşılanmış olmasına rağmen, IETF tarafından onaylanması biraz zordu. İnanç, taslağın çok büyük ve yeni önerilerle fazlasıyla dolu olduğuydu. 150 sayfalık ve herkesin hakkında fikir beyan etmek istediği bir taslak üzerinde fikir birliğine varmak, en hafif tabirle iyimserdi. Sonunda Dave ve HTML topluluğunun yakın çevresi buna bir gün demeye karar verdi.

Elbette tarayıcı yazarları, teorik olarak HTML 3'ü destekleme konusunda çok hevesliydi. Kaçınılmaz olarak, her tarayıcı yazarı, çok meyilli oldukları için HTML 3'ün özelliklerinin farklı bir alt kümesini uygulamayı seçti ve ardından gururla standardı desteklediğini ilan etti. Karışıklık akıllara durgunluk veriyordu, özellikle tarayıcılar HTML 3'ün uzantılarıyla çıktıkça, normal HTML 3'ün elbette zaten desteklendiğini ima etti. Resmi bir HTML 3 standardı var mıydı, yok muydu? Gerçek şu ki yoktu, ancak bilgisayar basınını okuyarak farkı asla bilemeyebilirsiniz.

Mart 1995: HTML Tabloları spesifikasyonu üzerinde bir öfke
Dave Raggett’in HTML 3 taslağı, HTML’deki bilgilerin tablo şeklinde düzenlenmesini ele almıştı. Yani bunu anlayacağımız şekle getireyim. Çok eski zamanlarda uygulanan Tablo tasarımlı HTML sitelerinden bahsediyoruz. Tüm sitenin bir tablonun satır ve sütunlarına giydirilmesi meselesi.Dilin bu yönü üzerine tartışmalar bir süredir devam ediyordu, ama şimdi gerçekten harekete geçme zamanıydı. IETF’nin Danvers, Massachusetts’teki 32. toplantısında Dave, SGML kardeşlerinden, CALS tablo modeliyle çeliştiği için tablo spesifikasyonunun bir kısmı üzerinde kolları sıvayan bir grup buldu. ABD Donanması gibi gruplar, karmaşık belgelerde CALS tablo modelini kullanır. Uzun müzakerelerden sonra Dave, CALS masası delegelerini yerleştirmeyi başardı ve taslağı ihtiyaçlarına göre değiştirdi. Orijinal olarak HTML’de olmayan HTML tabloları, sonunda HTML 3 taslağından HTML 3.2'de görünmek üzere ortaya çıktı. Ekrandaki resimleri ve metni düzenlemek için bir düzen ızgarası sağlamak amacıyla yaygın olarak kullanılmaya devam etti.

Ağustos 1995: Microsoft’un Internet Explorer tarayıcısı çıktı
Microsoft Corp.’un Internet Explorer tarayıcısının 1.0 sürümü duyuruldu. Bu tarayıcı sonunda Netscape’in tarayıcısıyla rekabet edecek ve kendi HTML özelliklerini geliştirecekti. Bir dereceye kadar Microsoft, HTML özelliklerini genişleterek işini Web üzerinde kurdu. ActiveX özelliği Microsoft’un tarayıcısını benzersiz kıldı ve Netscape, ActiveX’i işlemek için Ncompass adlı bir eklenti geliştirdi. Tüm bu fikir, bir tarayıcının yalnızca HTML uzantısıyla deneyler yaparak diğerlerini eşit tutmak için destek ekleyerek bulmasını sağlıyor, günümüze kadar devam ediyor.

Kasım 1995'te, Microsoft’un Internet Explorer sürüm 2.0, Windows NT ve Windows 95 işletim sistemleri için geldi.

Eylül 1995: Netscape çerçeveler için bir teklif sunar
Bu zamana kadar Netscape, ekranın bağımsız, kaydırılabilir alanlara bölünmesini içeren çerçeveler için bir teklif sundu. Öneri, henüz kimse yorum yapmaya vakti bulamadan Netscape’in Navigator tarayıcısında uygulandı, ancak kimse şaşırmadı.

Kasım 1995: HTML çalışma grubu sorunlarla karşılaştı
HTML çalışma grubu teoride mükemmel bir fikirdi, ancak pratikte işler pek de beklendiği gibi gitmedi. Web’in muazzam popülaritesi ile HTML çalışma grubu daha da büyüdü ve ilişkili e-posta hacmi katlanarak arttı. Yüz kişinin bir ev tasarlamaya çalıştığını hayal edin. “Pencerelerin çift cam olmasını istiyorum” diyor biri. “Evet, ama hazır başlamışken onları küçültmemeli miyiz?” diye soruyor bir başkası. Yine başkaları araya giriyor: ‘Çerçeveler için hangi malzemeyi öneriyorsunuz — Plastikten yapmıyorum, orası kesin’; “Pencerelerimizin olmadığını, ancak Güney cephesinde küçük, dairesel lombozların bulunduğunu öneriyorum…” vb.

Kaptın bu işi. HTML çalışma grubu, elektronik aktivite çılgınlığı içinde birbirlerine e-posta gönderdi. Sonunda, üyeleri e-posta ile o kadar zaman harcadı ki, programlama için zaman kalmadı. Yazılım mühendisleri için bu durum gerçekten de üzücü bir durumdu.

Her neyse, HTML çalışma grubu hala tarayıcı satıcılarına zemin kaybediyordu. Grup, belirli bir HTML özelliği üzerinde fikir birliğine varmakta oldukça yavaştı ve ticari kuruluşlar, tartışmaların sonuçlarını beklerken, çay kahve içip sohbet edecek halde değillerdi.

Kasım 1995: Satıcılar bir HTML standardı geliştirmeye adanmış yeni bir grup oluşturmak için bir araya geldi
Kasım 1995'te Dave Raggett, tarayıcı şirketlerinin temsilcilerini bir araya getirdi ve kendilerini HTML’yi standartlaştırmaya adamış küçük bir grup olarak buluşmalarını önerdi. İşe yaradığında onun sürprizini hayal edin! Netscape’den Lou Montulli, Microsoft’tan Charlie Kindel, Spyglass’tan Eric Sink, Sun Microsystems’den Wayne Gramlich, W3 Konsorsiyumu’ndan Dave Raggett, Tim Berners-Lee ve Dan Connolly ve Pathfinder’dan Jonathan Hirschman Chicago yakınlarında bir araya gelerek HTML hakkında hızlı ve etkili kararlar aldılar.

Kasım 1995: HTML belgeleri için stil sayfaları şekillenmeye başladı
Bert Bos, Håkon Lie, Dave Raggett, Chris Lilley ve World Wide Web Konsorsiyumu’ndan diğerleri ve diğerleri, Basamaklı Stil Sayfalarının dağıtımını tartışmak için Paris yakınlarındaki Versailles’de bir araya geldi. Basamaklı Stil Sayfaları adı, belgenin son görünümünü oluşturmak için birden fazla stil sayfasının etkileşime girebileceğini ima eder. Özel bir dil kullanan CSS grubu, Microsoft Word ve diğer masaüstü yayıncılık yazılım paketlerinde olduğu gibi, herkesin yakında HTML için basit stiller yazabileceğini savundu. DSSSL adlı LISP benzeri bir dili tercih eden SGML birliği Microsoft, CSS’yi Internet Explorer tarayıcısında uygulamaya söz verdiğinde yarışın dışında görünüyordu.

Kasım 1995: HTML İnternet Taslağının Uluslararasılaşması
Gavin Nicol, Gavin Adams ve diğerleri, Web’in uluslararasılaşması üzerine uzun bir bildiri sundular. Fikirleri, öncelikle kullanılan karakter kümesindeki kısıtlamayı kaldırarak HTML 2'nin yeteneklerini genişletmekti. Bu, HTML’nin, sağdan sola okunanlar gibi çok çeşitli alfabe ve karakter kümelerini içerecek şekilde Latin-1 karakter kümesini kullanan diller dışındaki dilleri işaretlemek için kullanılabileceği anlamına gelir.

Aralık 1995: HTML çalışma grubu dağıtıldı
IETF HTML çalışma grubu, bu kadar hızlı gelişen bir standartla başa çıkmak için yeterince hızlı bir şekilde fikir birliğine varmakta güçlük çektiğinden, sonunda dağıtıldı.

Şubat 1996: HTML ERB oluşturuldu
Kasım 1995 toplantısının başarısını takiben, World Wide Web Konsorsiyumu, standardizasyon sürecine yardımcı olmak için HTML Editoryal İnceleme Kurulu’nu kurdu. Bu kurul, IBM, Microsoft, Netscape, Novell, Softquad ve W3 Konsorsiyumu’ndan temsilcilerden oluşuyordu ve işini yaklaşık üç ayda bir toplanarak telefon konferansı ve e-posta alışverişi yoluyla yaptı. Amacı, işbirliği yapmak ve ortak bir HTML standardı üzerinde anlaşmak, böylece tarayıcıların her birinin dilin farklı bir alt kümesini uyguladığı çağa son vermekti. Uyumsuzluğun kötü perisi, HTML krallığından sonsuza kadar sürülecekti, ya da belki öyle umulabilirdi.

Aynı zamanda HTML 2'nin de yazarı olan W3 Konsorsiyumu’ndan Dan Connolly, klanların oldukça gürültülü olabilecek bir toplantısına başkanlık etme başarıyla ustalığını kanıtladı. Dan, tüm temsilcilerin söz sahibi olduğundan ve birbirlerinin bakış açısını düzenli bir şekilde dinlediğinden emin olmayı başardı. Bu toplantılarda güçlü bir sandalye kesinlikle gerekliydi.

Bir ERB toplantısına hazırlık olarak, HTML’nin yeni yönlerini açıklayan spesifikasyonlar, ERB üyelerinin okuması için elektronik olarak erişilebilir hale getirildi. Daha sonra, toplantılarda , savunucu, bir sipesifikasyonun arkasındaki mantığın bir kısmını açıkladı ve ardından orada bulunan herkese sorular yöneltti.‘Belirli bir özellik dahil edilmeli mi yoksa onu atmalı mıyız’ gibi sorular dikkate alınıyordu. Her temsilci kendi bakış açısını yayınladı. Her şey yolunda giderse, şartname sonunda ortaya çıkabilir ve bir standart haline gelebilirdi. Tüm bunlar olurken sırasında,Cougar kod adlı bir sonraki HTML standardı uzun yolculuğuna başladı.

BLINK etiketi, bir HTML ERB toplantısında kaldırıldı. Netscape bunu ancak Microsoft MARQUEE’den kurtulmayı kabul ederse kaldırabilirdi; anlaşma yapıldı ve her iki etiket de kayboldu. Bu uzantıların her ikisi de tüm taraflarca her zaman biraz saçma olarak kabul edildi. NESNE belirtimi hakkında birçok zor karar alınacaktı. Hepsi HTML belgelerine farklı türde bilgilerin gömmeyle ilişkili birkaç farklı etiketin (EMBED, APP, APPLET, DYNSRC vb.) karmaşasından, Nisan 1996'da tek bir OBJECT etiketi seçilerek kurtuldu. Bu OBJECT etiketi HTML standardı, ancak 1997'ye kadar geçerli oldu.

Nisan 1996: Komut Dosyası Oluşturma üzerine W3 Konsorsiyumu çalışma taslağı çıktı
Charlie Kindel’in ilk taslağına dayanarak ve Netscape’in JavaScript uzantılarından türetilen, Komut Dosyası konusunda bir W3C çalışma taslağı Dave Raggett tarafından yazılmıştır. Şu veya bu şekilde, bu taslak sonunda standart HTML’nin bir parçası haline gelmelidir.

Temmuz 1996: Microsoft, açık standartlarla ilk kez hayal edilenden daha fazla ilgili görünüyor
Nisan 1996'da Microsoft’un Internet Explorer’ı Macintosh ve Windows 3.1 sistemleri için kullanılabilir hale geldi.

Temmuz 1996: Microsoft, açık standartlarla ilk kez hayal edilenden daha fazla ilgili görünüyor
Nisan 1996'da Microsoft’un Internet Explorer’ı Macintosh ve Windows 3.1 sistemleri için kullanılabilir hale geldi.

Thomas Reardon, 1995 yılında Almanya’nın Darmstadt kentinde düzenlenen ikinci WWW konferansında Web konusunda oldukça heyecanlanmıştı. Bir yıl sonra, standardizasyon süreciyle çok ilgilendi ve Microsoft W3C ve IETF ‘in işleri doğru şekilde yapmasını istiyordu. Geleneksel olarak, geliştiriciler Microsoft hakkında bir şekilde aşağılayıcıydı, bu nedenle bu ilginç bir olaya dönüşüydü. Microsoft’un elbette Netscape gibi kendi etiketlerini icat ettiği doğrudur.Daha sonra akademik HTML topluluğu arasında büyük bir neşeye neden olan olağanüstü MARQUEE etiketide bunlardan biriydi. MARQUEE etiketi, metnin ekranın her yerinde dans etmesine neden oluyordu.Tam olarak paragraflar, başlıklar ve listeler gibi yapısal işaretleme üzerine kurulu ciddi bir dilden bekleyeceğiniz bir özellik değildi.

Tescilli ürünlerin kitlesel olarak tanıtılmasının Web’i öldüreceği endişesi devam etti. Netscape, satıcıların standart sürecini ilerletmeleri ve yenilik yapmaları gerektiğini kabul etti. Kullanıcılar belirli bir Netscape yeniliğini beğenirse, pazarın bunu fiili bir standart haline getireceğine dikkat çektiler. Bu o zamanlar oldukça doğru görünüyordu ve gerçekten de Netscape yine bu standardın üzerine yenilik getirdi. Dave Raggett ve World Wide Web Consortium’un kaçınmaya çalıştığı tam da bu olaylar dizisiydi.

HTML 4 spesifikasyonunun yardımcı editörü Dave Raggett, Boston’daki evinde klavyede başında.

Aralık 1996: ‘Cougar’ üzerinde çalışmaya başlandı
HTML ERB, HTML Çalışma Grubu oldu ve 1997 baharının sonlarında tamamlanarak HTML’nin bir sonraki versiyonu olan Cougar üzerinde çalışmaya başladı ve sonunda HTML 4 oldu. HTML 4, stil sayfası desteği, form uzantıları, komut dosyası oluşturma ve çok daha fazlasını sağlamanın yanı sıra, HTML’nin önceki yılların basitliğinden ve çekiciliğinden uzaklaşır!

Ocak 1997: HTML 3.2 hazır
Ocak 1997'de, W3 Konsorsiyumu HTML 3.2'yi HTML endüstriler arası bir spesifikasyon olarak resmen onayladı. HTML 3.2, Netscape ve Microsoft gibi büyük tarayıcı satıcıları da dahil olmak üzere tüm üye kuruluşlar tarafından gözden geçirilmişti. Bu, spesifikasyonun artık kararlı olduğu ve çoğu Web oyuncusu tarafından onaylandığı anlamına geliyordu. Tarafsız bir forum sağlayarak, W3 Konsorsiyumu standart bir HTML sürümü üzerinde başarılı bir anlaşma elde etmişti. Gerçekten de büyük bir sevinç vardı. HTML 3.2, mevcut IETF HTML 2 standardını aldı ve HTML+ ve HTML 3'ün özelliklerini birleştirdi. HTML 3.2, tablolar, uygulamalar, resimler etrafındaki metin akışı, alt simgeler ve üst simgeler içeriyordu.

HTML 3.2'nin neden HTML 3.2 olarak adlandırıldığı ve örneğin HTML 3.1 veya HTML 3.5 olarak adlandırılmadığı sorulabilir. Sürüm numarası, HTML’nin diğer herhangi bir yönü kadar tartışmaya açıktır. Sürüm numarası genellikle karar verilecek son ayrıntılardan biridir.

--

--

Şeniz Akbulut

Şeniz fullmoonborn of the House Akbulut, first of her name.The Princess of Her Father, Diva Queen of her mother , breaker of hearth , mother of Fadıls.